EĞİTİM, İDEOLOJİK DAYATMALARDAN UZAK OLMALIDIR
Eğitim ortamlarında bilimsel, pedagojik ve evrensel değerlere dayalı bir anlayışın esas alınması gerektiğini vurguluyoruz. Son günlerde bazı sendikaların eğitim sistemini ideolojik dayatmalara alet etmeye yönelik girişimlerini endişeyle takip etmekteyiz.
Bir sendikanın, müfredatta olmayan ve yasal olmayan şekilde kendilerince belirledikleri konuda ders verme eylemleri, kendi ideolojik yönlendirmelerine zorlayan, öğrenci istismarı ve öğrenci üzerinden ideolojik çalışmadan başka bir şey değildir. Bu yaklaşım, eğitim kurumlarının asli işlevi olan bilimsel bilgi aktarımına gölge düşürmekte ve eğitimi ideolojik bir mücadele alanına çevirmektedir.
Yine, başka bir sendikanın eğitim dışında ideolojik bir konuda imza topladığı görülmektedir. Sendikaların eğitim dışında ideolojik tartışmalarla gündeme gelmesi doğru değildir. Eğitim sendikalarının asıl görevi, eğitim çalışanlarının haklarını savunmak ve eğitimin niteliğini artırmak olmalıdır.
Öğretmenler açlık sınırında yaşıyor. Maddi nedenlerle öğlen yemek yiyemediği için derslere aç giriyor. Angarya, usulsüz görevler, idari baskılar ile boğuşuyor. Öğretmen memnuniyeti tarihin en düşük oranında iken maalesef ideolojik sendikalar ilgilerini bu sorunlar yerine ideolojik konulara yöneltmesine şaşırmıyoruz.
Eğitim sistemimizin tarafsız, bilimsel ve pedagojik çerçevede şekillenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Öğretmenlerin asli görevi, ideolojik propagandaya hizmet etmek değil, öğrencilere bilgi aktarımını sağlamak ve onları geleceğe hazırlamaktır. Eğitim ortamlarını belirli bir görüş doğrultusunda dizayn etmeye çalışmak, bilimsel ve nesnel eğitim anlayışına zarar verecektir.
Aile yapısı, toplumun temel taşıdır ve toplumsal değerlerin korunmasında hayati bir rol oynar.
Eğitim Gücü SEN olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen hatta yönetimde %30 kadın kotası olan tek sendika olarak, toplumsal cinsiyet talebini ve kavramını, ideolojik amaçlar ve aile yapısını yozlaştıracak talepler için kullanılmasını yanlış görüyoruz.
Apolitik duruşumuz ve ‘’İşimiz Eğitim, Gücümüz Eğitim’’ çizgimizle; Toplumu kutuplaştıran, kültürel ve varoluşsal değerleri yozlaştırıcı ve buna dönük özendirici eylemleri kabul etmiyor. Yasal temellere dayanan aile yapısına karşı çıkmanın yanı sıra, okullarda tahta boyama gibi devlet malına zarar veren eylemleri yıkıcı ve devlet malına zarar verecek bir hareket olarak reddediyoruz.
Eğitim sendikalarının önceliği, eğitimin niteliğini artırmak ve eğitim çalışanlarının haklarını savunmak olmalıdır. Eğitim, ancak bilimsel ve yapıcı bir bakış açısıyla güçlenebilir.
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası