Filistin halkına karşı uyguladığı yok etme politikasıyla adeta bir terör devleti haline gelen İsrail’ in Rafah çadır kentinde yapmış olduğu kıyım, bir kere daha göstermiştir ki savaş hukuku ve uluslararası ceza hukuk kuralları ile bağdaşmayan İsrail saldırıları, son derece insanlık dışı biçimde zuhur etmektedir. Bu soykırım ve vahşet, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez bir insanlık suçudur.
İsrail'in bölge genelinde Gazze’li çocukları, bebekleri, savunmasız ve sivil halkı, gazetecileri ve hatta hastaneleri, okulları, mülteci kamplarını hedef alan insanlık dışı saldırıları yalnız savaş hukuku açısından değil, evrensel ahlak yasaları ve insan vicdanı çerçevesinde de kabul edilemez, hiçbir hakkı gerekçeye dayandırılamaz bir vahşete sahne olmaktadır. Filistinliler’ e uygulanan ambargonun, göçe zorlama siyasetinin, yok etme çabalarının, insanları temel ihtiyaçlarından yoksun bırakarak eziyet etmenin meşru gösterilecek hiçbir yanı yoktur! Bu vahşete sebep olanların yanında, destek verenlerin de savaş suçundan yargılanması ve hesap vermesi hukukçulardan, kanaat önderlerine dek dünyanın temennisi halini almıştır. Tarihe “yüzyılın işgali” adıyla bir büyük utanç olarak geçen bu vahşete yarın çok daha fazla geç olmadan bütün dünyanın “artık yeter” demesi gerekmektedir!
Hukukun ve evrensel insan haklarının savunulmasını sorumluluğu bilen Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası olarak bölge halkına karşı uygulanan soykırıma en baştan tepkimizi verdik, bu konuda sendika olarak boykot kararımız bulunmaktadır.
Bölge halkına karşı uygulanan soykırım ve vahşetin en başından beri karşısında duran, basın açıklamaları, boykot kararları ve bölge halkına yaptığımız yardımlarla destek olmaya çalışan sendikamız adına İsrail’ in insanlıkdışı eylemlerini bir kez daha kınıyor ve sesleniyoruz; dünyanın gözleri önünde yaşanan insanlığı yeise boğan, apaçık biçimde masum ve savunmasız halkı hedef alan bu vahşeti durdurun!