Basın Açıklamaları // 30 Ocak 2023 Pazartesi
Ülkemizde özellikle 2022 Eylül ve Ekim aylarında büyük bir banka promosyonu furyası vardı. 25,30,35,40 bin liralar havada uçuşuyordu. Sonra her ne olduysa; bu teklifler bıçak gibi kesildi ve yerini komik teklifler almaya başladı. Sonra bakanlıkların bazıları merkezden anlaşma yoluna giderek güzel tekliflerle çalışanlarının haklarını güvence altına aldılar.
Örneğin İçişleri Bakanlığı Polis Teşkilatı için 27 bin TL, Sağlık Bakanlığı ise personeli için 29 bin TL gibi iyi düzeyde anlaşmalar yaparak çalışanları için tatmin edici anlaşmalara imza attılar. Bu süreçler yaşanırken Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan 1 milyonu aşkın eğitim çalışanı taşralarda bankalardan komik teklifler almaya devam ediyordu. Dilerseniz bunu da birkaç ille örneklendirelim ki promosyon olayının neden bu kadar gündemde olduğunu daha kolay anlayalım en azından eğitim camiası için… Bakın Kırşehir/Mucur 6 bin, Kars/Akyaka 7 bin, Büyükçekmece 5 bin, Bingöl 12 bin, Van 13500 Lira… Bunlar sadece küçük birkaç örnek arttırmak mümkün. Bugün emekliye bile bankalar 7500 TL promosyon dağıtırken eğitim camiası neden böyle komik tekliflerle karşı karşıya? Diğer bakanlıklar merkezi anlaşmalarla çalışanları için yüksek anlaşmalar yaparken Millî Eğitim Bakanlığı biz eğitim camiasının sorunlarına neden sessiz kalmaktadır? Bu soruların cevabını maalesef biz de dahil kimse net bilmiyor.
CİMER’e bugün öğretmen şikâyet edilse, bu şikâyet yersiz bile olsa, hemen öğretmen hakkında soruşturma başlatılıyor. Ama biz öğretmenler belki de hemen her hafta CİMER vasıtası ile bakanlığımızdan bu sorunun çözümü için talepte bulunuyoruz; gelin bu sorunu merkezden çözün tıpkı diğer bakanlıklarda olduğu gibi desek de gelen cevap ironik maalesef. Ne diyor cevap; “Promosyon görüşmeleri merkezde üst yönetici, taşrada ise söz konusu birimlerin bağlı bulunduğu üst amir tarafından yürütülür.” Bu cevap önümüzde somut örnekleri olan bakanlıklar varken biz eğitim çalışanlarını tatmin etmekten çok uzak değil mi? Bugün öğretmenler birçok konuda bakanlıktan destek isterken, bakanlığımız neden sesimizi duymak yerine hepimize kopyala yapıştır cevaplar veriyor?
Biz eğitim çalışanları kariyer basamaklarını istemedik, alım gücü bu kadar düşmüşken maaşlarımıza gelen zammı kabul etmedik, okulda çalışma huzurunu bozan, eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı olan, tabiri caizse dümdüz! öğretmen ile yine aynı işi yapan Başöğretmen arasında oluşan 9 bin TL maaş farkını kabullenemedik.
Son olarak promosyonlar… Her kesimin tatmin edici promosyon teklifleri alıp anlaşmalar yapmasına rağmen eğitim çalışanlarına teklif edilen düşük promosyon tekliflerine anlam veremedik. Sormak istiyoruz öğretmenlerin değeri bu kadar mıdır? Millî Eğitim Bakanlığı biz çalışanlarının sesini daha ne kadar duymazlıktan gelecektir? Sorunlar ortada çözümler ise adım beklemektedir…
Okan ATAR
Eğitim Gücü Sen Bingöl İl Temsilcisi