Milli Eğitim Bakanlığında Görevli  Rehber Öğretmen/psikolojik Danışmanlar Diğer Bakanlıklarımızın Yara Bandı Değildir - Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları // 21 Eylül 2023 Perşembe
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA GÖREVLİ  REHBER ÖĞRETMEN/PSİKOLOJİK DANIŞMANLAR DİĞER BAKANLIKLARIMIZIN YARA BANDI DEĞİLDİR

          Gün geçmiyor ki bir hukuksuzlukla karşılaşmayalım. Mesai saatleri dışında, yıllık izinlerde, yaz tatillerinde öğretmenlerin resen görevlendirilmesine dair hukuksuz uygulamaların sayısı her geçen gün artmaktadır.

          Öğretmenlerin çalışma saatleri yasa ile düzenlenmiş olmasına rağmen öğretmenlere, karakol ve savcılıkta suça veya adli bir olaya karışan çocukların ifadelerinin alınmasında icap görevi verilmekte ve bu uygulama artarak devam etmektedir. Sendika başvurularında Adalet Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı arasında bu konuda yazılı bir mevzuat olmadığı belirtilmesine rağmen  “Çocuk Koruma Kanunu” ilgi tutularak icap görevlerinin zorunlu tutulmasının yasal bir dayanağının olmadığı açıkça ortadır.  Nitekim Millî Eğitim Bakanlığının rehberlik kadrosunda çalışmakta olan öğretmenlerle ilgili Kanunlar ve görevlerini belirten 31213 sayılı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Yönetmeliği’nde, resen ve zorunlu görev verilebileceğine dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Çalışma Saatleri” başlıklı 99. Maddesinde memurların haftalık çalışma süreleri; genel olarak 40 saat olarak belirtilmiş, bu süre cumartesi ve pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenmiştir. Rehber öğretmenlerin mesaisi ise 31213 Sayılı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Yönetmeliği’nde 30 saat olarak hükme bağlanmıştır. Anayasa’mızın 18.maddesinde yer alan “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.” ifadeleri, gönüllülük esasına dayanmayan bu tür uygulamaları hukuksuz ve yasa dışı kılmaktadır.    Öğretmenlerin özel hayatı,  kendilerine ve ailelerine vakit ayıracakları, dinlenme zamanları olan yaz tatilleri, sömestr tatilleri, hafta sonları ve mesai dışı saatler; Devletimizin bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler ile Anayasa ve İlgili kanunlarla korunmaktadır. Bunlardan birkaç tanesini hatırlatacak olursak:

  1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 8'e göre farklı kurumlar için görevlendirmenin gönüllülük esası ile yapılması zorunludur ve bir görevlendirme yapılacaksa bu görevlendirme bakanın yetki devri ile vali tarafından yapılabilir.
  2. İcap nöbeti gönüllülük dışında yapılamaz çünkü öğretmenler için böyle bir nöbet ya da görev tanımı mevzuatta yoktur.
  3. Mahkeme kararları ile sabit olmak üzere, öğretmen mesai dışı, hafta sonu, yaz tatilinde icap görevine çağrılamaz.
  4. İcap görevi için Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı personeline yapıldığı gibi MEB gönüllü personeli öğretmenlere de ücret ödenmelidir.

         Bu yasa ve yönetmeliklere rağmen Manisa Cumhuriyet Savcımız; İl Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünün sınırlarını aşarak hazırladığı icap listesini dikkate alıp kendisini Bakanın kullanabileceği bir yetkiyi kullanabilecek güçte bularak MEB personelini İcap görevine vermiştir. Ben de - tamamen tesadüfen -  payıma düşeni aldım.  Bugün, hafta sonu için 2 gün icap görevi verildiğine dair resmî tebliğimi aldım. İzin günüm olan hafta sonunda bu hukuksuz ve yetki aşımı ile yapılan görevlendirmeyi kabul etmediğimi ve Eğitim ve Bilim Gücü Sendikası Manisa İl Temsilcisi olarak sendikamın almış olduğu eylem kararına uyup göreve gitmeyeceğimi, bu hukuksuz görevi yerine getirmeyeceğimi kamuoyuna beyan ediyorum.

         Ben yaptım oldu anlayışının geldiği bu son nokta; devlet ciddiyetine, yasa ve yönetmeliklerimize uygun değildir. Kurumlardaki personel ihtiyacı kanuna aykırı görevlendirmeler ile değil, kadro açılarak ihtiyaç duyulan uzmanın boş kadroya atanması ile giderilmelidir. Eğer Kurumlarımız tarafından bir görevlendirme yapılmak zorunda kalınırsa yapılacak bu görevlendirmelerde gönüllülük ilkesine ve kanunlara uygun davranmaya özen gösterilmesi hukuksal bir zorunluluktur.
         Bahsi geçen yasa ve yönetmeliklere istinaden ve her şeyden öte insan haklarına saygının gereği olarak mesai saati dışında verilen zorunlu ve resen görevlendirmelere bir an önce son verilmeli ve gönüllülük esas alınmalıdır.

         “Sorun varsa, çözümü de var.” diyerek yola çıktık. Eğitimin ve eğitim çalışanlarının her sorununu yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi:

           Susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, kazanacağız. Çünkü biliyoruz ki birlikte daha güçlüyüz, çok olanlar değil inananlar kazanacak.

 

İsmail Çırak

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Manisa İl Temsilcisi

 

ONLİNE ÜYELİK Herkesin sustuğu yerde "Hak mücadelenizin gür sesi olarak BİZ varız.“ anlayışıyla kurulduk. "Mesele ve sorun varsa çözümü de var." inancıyla yola çıkmış Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası -EĞİTİM GÜCÜ SEN- bu amaçla kurulmuştur.
Online Üyelik
// Diğer Basın Açıklamaları