Bu talebimizde, birçok dirençle karşılaştık ama geri çekilmedik. Başkaları susarken biz haykırdık. Resmi talebimiz bakanlıkta isteklerimiz sonucu 22.03.2022 tarihinde, zorunlu çalışma yükümlülüğü olanların 2022 yılında da 2020 ve 2021 yıllarında olduğu gibi resen atanmayacağına dair Personel Genel Müdürlüğü yazısı ile duyuru yapılmıştır. Bu, Eğitim Gücü Sendikasının başarısıdır. Bu konuda öğretmenlerimizin yanında olan, onların bu talebine kulak tıkamayan ve her koşulda onlar adına haykıran Eğitim Gücü Sendikası olmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın zorunlu hizmet yükümlülüğü ile ilgili geçmiş uygulamalarına baktığımızda; sırasıyla 1990, 1998, 2000 ve son olarak 2010 yıllarında zorunlu hizmet yükümlüsü olup da mazeretlerini bir şekilde her yıl belgelendirmek zorunda olan öğretmenlerimiz için belli bir tarihten önce atanmak koşuluyla zorunlu hizmet muafiyeti getirdiğini görüyoruz. Bu uygulamalar her 10 yılda bir yapıldığı için Bakanlığımızın bu çalışmalarında bir temayül oluşmuş gözüküyor ve en son zorunlu hizmet muafiyetinden sonra 12 yıl geçtiği için şu an binlerce öğretmen aynı muafiyetin haklı gerekçelerle kendileri için de gelmesini istiyor.
Öğretmenlerimizden; hemen her gün sendikamıza gelen mesajlar, telefonlar, dilekçelere baktığımızda zorunlu hizmet muafiyeti isteyen öğretmenlerin durumunun görünenin çok ötesinde olduğu anlaşılıyor. Zorunlu hizmet muafiyeti talep eden öğretmenlerimiz;
- 2010 sonrası atanmış, bir müddet zorunlu hizmetini yapmış; eş, sağlık, can güvenliği mazereti ile atanmış ve sonrasında özrü ortadan kalkmış öğretmenlerdir. Yani; eşinden ayrılan, eşini kaybeden, eşi işinden olan; ailesini, sevdiğini, anne babasını, evladını kaybeden öğretmenlerdir.
- Kurumlar arası geçiş ile MEB’ de öğretmenlik yapan, önceki kurumunda zorunlu hizmetini tamamlamış olan ancak bu sürenin MEB bünyesinde sayılmayarak yeniden yani ikinci kez zorunlu hizmet yapması beklenen öğretmenlerdir.
- Eşinin emeklilik süresi gelmiş zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerdir.
Ayrıca konu ile ilgili bir başka görüş de hemen her ilde zorunlu hizmet bölgesi kapsamında okul ya da kurum bulunduğudur. Ancak bu konuda da pek çok öğretmen ya branşı gereği tercih yapabilecek okul bulamamaktadır ya da okullarda boş norm bulunmamaktadır.
Zorunlu hizmet muafiyeti ile ilgili bazı öğretmenlerimiz “biz yaptık, onlarda yapsın” diyor. Bu iyi bir düşünce değil. Zorunlu, dayatma görevler insani değildir. Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı olarak; hiçbir öğretmenimizin zorunlu, zorla, dayatmayla çalıştırılmasını istemiyorum. Bu insan haklarına aykırıdır. Kaldı ki, zorunlu hiçbir görev gönüllü kadar şevkle yapılmaz. İnsanlara zorla bir şey yaptırabilirsiniz ama ne kadar verimli olur?
Ben zorunlu hizmetimi en zor bölgelerde tamamladım. Üstüne 5 yıl daha çalıştım. Üç yıl eşimden çocuğumdan ayrı kaldım, çocuklarımın doğumuna yetişemedim. Ben bunu yaşadım diye başkası da mı yaşasın? Çoğu öğretmenimizin yaşadıklarını yaşadım. O kadar ki; zorunlu hizmetim bittiğinde çocuğum evde beni gördüğünde ağladı, kim bu yabancı diye. İşte tam da bu sebeplerden, ben düştüm onlarda düşsün diyemeyiz.
Öğretmenler arası fırsat eşitliğini sağlamak açısından, geçmiş muafiyet uygulamalarından yararlanan öğretmenler de olduğu gibi, şuan bu affı bekleyen öğretmenlerimizin de haklı talepleri karşılanmalıdır.
Israrla ve her koşulda ifade etmekten çekinmeyeceğim. Zorunlu hizmete her zaman karşıyım. Eğitim Gücü Sendikası olarak 15.02.2022 tarihinde Personel Genel Müdürlüğü’ne Öğretmenlere Zorunlu Hizmet Muafiyeti konulu resmi yazımızı yazdık. Öğretmenlerimizden gelen talepler doğrultusunda hazırladığımız dosyaları hem bakanlıkta ilgili birimlere hem de mecliste grubu bulunan partilere yaptığımız ziyaretlerde teslim ettik. Sosyal medyada öğretmenlerimizin seslerini duyurmalarına tüm teşkilatlarımızla destek olduk, olmaya devam edeceğiz.
2022 yılında zorunlu hizmete muafiyet getirilmeli, akabinde zorunlu hizmet bölgelerindeki şartlar iyileştirilmeli, öğretmenlerin huzurlu ve güven içinde çalışmaları sağlanmalı ve muhakkak ek ücret verilmelidir.
Hukuku rehber edinen ve eylem kararlarında olduğu gibi taleplerinde de yasal dayanaklardan yola çıkan sendikamız, zorunlu hizmet muafiyeti konusunda öğretmenlerimizi yalnız bırakmayacaktır. Eğitim Gücü Sendikası olarak eğitim çalışanlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
Oğuz ÖZAT
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen)
Genel Başkanı